İktidarın Demokrasiye Yönelik Baskıları ve Özgür Basın

İktidarın demokrasiden uzaklaşma çabaları, özgür muhalefeti ve basını baskı altına almaya yönelik olumsuz adımlar atarak devam ediyor. Son olarak, Serhan Asker, Barış Pehlivan ve Seda Selek gibi meslektaşlarımızın gözaltına alındığı haberiyle sarsıldık.

Basın özgürlüğü, anayasal güvence altında olup gazetecilik suç değildir. Ancak mevcut iktidar, anayasa ve yargı kararlarını uygulamayarak basın özgürlüğünü ihlal etmektedir.

Söz konusu meslektaşlarımız, baskılara teslim olmayacaklar. Cesurca gazeteciliklerine devam edecekler ve hiçbir baskıya boyun eğmeyeceklerdir.

Bir ülkede demokrasinin varlığı, iktidar tarafından değil muhalefet tarafından belirlenir. Herhangi bir rejimde iktidar bulunabilir, ancak özgür muhalefet sadece demokrasilerde mevcuttur.

İktidarın uygulamaları gösteriyor ki, ülkede özgür muhalefeti istememektedir. Muhalefetin kendi belirlediği sınırlar içinde hareket etmesini tercih etmekte ve yargıyı siyasi hedefleri doğrultusunda kullanarak muhalefetin özgürlüğünü kısıtlamaktadır.

Demokrasinin varlığını belirleyen unsurlardan biri de özgür basının mevcudiyetidir. Özgür basın da yalnızca demokrasilerde var olabilir.

İktidar, özgür muhalefetin yanı sıra özgür basını da baskı altında tutarak özgürlük alanını daraltmaktadır. Muhalif siyasetçilerle birlikte özgür haberciliğin peşinde koşan gazeteciler de hedef haline gelmekte ve baskı altına alınmaktadır.

Siyasi çekişmelerin yanı sıra gazeteciler de cezaevlerinde tutulmaktadır. Yaşanan bu zorlu süreçte, muhalefet partileri demokrasiyi savunmak ve görevlerini yerine getirmek için mücadele etmektedirler.

Özgür basın ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir rejimi demokratik olarak nitelendirmek mümkün değildir. Bu nedenle, muhalefetin demokrasi mücadelesi önemlidir ve bu doğrultuda adımlar atmaya devam etmelidir.