DEM’de iki eş başkandan ortak TÜSİAD tepkisi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras’ın ardından TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan hakkında da “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlarından soruşturma başlattı.

Savcılığın, Aras ile Turhan’ın adliyede hazır bulundurulması için Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne talimat vermesi üzerine, Orhan Turan ve Ömer Aras ifadeleri alınmak üzere polis eşliğinde adliyeye götürüldü.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, TÜSİAD’a yönelik bu soruşturmaya tepkisiz kalmadı.

BAKIRHAN: HUKUKU ÇİĞNEMEKTEN VAZGEÇİN!

Bakırhan, söz konusu soruşturma için “Demokrasiye, hukuka ve düşünce özgürlüğüne açık bir müdahaledir” dedi.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Bakırhan, mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kayyım uygulamalarını, hukuk devletini ihlal eden yaklaşımları ve demokratik gerilemeyi eleştirdiği için TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras’ın kapısına polis göndermek, gözaltına almak ifade özgürlüğüne verilmiş bir gözdağıdır.

Demokrasiye, hukuka ve düşünce özgürlüğüne açık bir müdahaledir! İktidara soruyoruz: Herkes sussun, sadece siz mi konuşun? Beğenmediğiniz her fikri söyleyenin kapısına polis mi dayanacak? Sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, iş örgütleri kapılarına kilit mi vursun?

Bu yanlıştan dönün, hukuku çiğnemekten vazgeçin! Türkiye’yi daha fazla karanlığa sürüklemeyin.”

HATİMOĞULLARI: KORKU SİYASETİ İLE YOL ALINAMAZ

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

Hatimoğulları, “Bugün TÜSİAD Başkanına karşı başlatılan soruşturma ile baskıcı rejimin sermayeye kadar dayandığına tanıklık ediyoruz.” dedi.

Hatimoğulları, paylaşımında şu ifadeler yer verdi:

“Bugün TÜSİAD Başkanına karşı başlatılan soruşturma ile baskıcı rejimin sermayeye kadar dayandığına tanıklık ediyoruz.

Kayyım darbesinde ısrar eden iktidar, sendika başkanlarını tutukluyor, sosyalistleri, yurtseverleri, gazetecileri, sanatçıları gözaltına alıyor, barış mücadelesi yürütenleri siyasi rehin olarak yıllardır hapishanelerde alıkoyuyor.

Dün de savunduğumuz gibi düşünce/ifade/basın özgürlüğü herkes içindir. ‘Kayyım doğru değil, haksız-hukuksuz tutuklamalar demokrasiye karşıdır’ diyenler için de hak-hukuk mücadelemizde ısrarımızı sürdüreceğiz.

Soruşturmalarla, korku siyaseti ile yol alınamaz. Bu akıl tutulmasından vazgeçin.”