Karamürsel Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Nuh’un gemisi Ağrı Dağı’nda mı saklı? Tekrar gündemde: ‘Tarifle aynı, işareti var’

2021 yılında başlatılan gizemli bir yolculukta, uluslararası bir araştırma ekibi gözlerini Türkiye'nin doğusuna, efsanelerle örülü Ağrı Dağı’na çevirdi. Binlerce yıldır halkların hafızasında bir sır gibi saklanan bir söylence yeniden gün yüzüne çıkıyor: Nuh’un Gemisi. Ağrı Dağı’nın eteklerinde keşfedilen tekne formunda devasa bir jeolojik yapı, tufandan kurtuluşun simgesi olan efsanevi gemiye ait olabilir mi?

“`html

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Kutsal kitaplarda yer alan Nuh Tufanı, tarih boyunca çeşitli şekillerde yorumlandı ve insanoğlunun en önemli kırılma anlarından biri olarak kabul edildi. Kur’an-ı Kerim, İncil ve Tevrat gibi kutsal metinlerde geçen bu efsanevi öykü, insanlığın yoldan saptığı ve yeryüzünün kötülüklerle dolduğu bir dönemde, Yaratıcı’nın ilahi bir uyarısıyla başlar: Nuh peygamberin, ona inananlarla birlikte kurtuluşu sağlayacak bir gemi inşa etmesi istenmiştir. Yağmurlar yağıp sular göklerden taşınca tufan başladı ve yalnızca Nuh’un gemisine binenler (inananlar ve her hayvan çiftleri) bu büyük felaketten kurtulabildi. Ancak bu anlatının en merakla beklenen sorusu her zaman düşündürmüştür: Nuh’un Gemisi nerede demir attı?

Kimi kutsal belgelerde geminin Cudi Dağı’na oturduğu belirtilirken, halk arasında Ağrı Dağı ile ilgili yaygın bir inanış da mevcuttur. Zamanla belgesele ve akademik incelemelere de konu olan bu iddia, özellikle 2021’de başlatılan yeni bir araştırmayla tekrar alevlendi. Bu çalışmada, Ağrı Dağı çevresinde yer alan ve Ara Güler tarafından görüntülenen tekne biçimindeki jeolojik oluşuma odaklanıldı ve “Acaba bu gerçekten Nuh’un Gemisi olabilir mi?” sorusu yeniden gündeme geldi. Şimdi bilim insanları ve tarihçiler bu sorunun peşindeler: Nuh’un Gemisi Türkiye topraklarında mi gizli?

İNCİL’DEKİ TASVİR İLE BENZERLİKLER GÖSTERİYOR

Kutsal kitaplarda yer alan verilere göre, Nuh Tufanı’nın milattan önce 3000 ile 5500 yılları arasında gerçekleştiğine inanılıyor. Nuh’un Tanrı’nın emriyle inşa ettiği gemi aracılığıyla insanlığı ve canlıları kurtardığı rivayeti, teolojik olduğu kadar arkeolojik ve jeolojik açıdan da önem taşımaktadır. Geçmişte efsane ile gerçek arasında gidip gelen bu hikaye, günümüz araştırmacılarını da oldukça etkiledi. “O gemi var mıydı?” ve Eğer mevcutsa, nereye oturdu?” soruları, uzmanların ilgisini çekiyor ve bu izleri sürmek için Türkiye’ye, özellikle de Ağrı Dağı’na yöneliyorlar.

1948 yılında, Ağrı Dağı’nın eteklerinde bulunan Durupınar bölgesinde tekne benzeri bir jeolojik yapı keşfedildi ve bu yapı, İncil’de bahsedilen gemiye benzerlik gösteriyor. Zamanla bu yapının ilgi odağı haline gelmesiyle, bazı uzmanlar bunun doğal bir oluşum olduğunu savunurken, diğerleri ise yapının ruhsal bir boyut taşıdığına inanıyor. Yakın zamanda uluslararası bir araştırma ekibi bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Ağrı Dağı’nın güneyinde yer alan bu yapı, Nuh’un Gemisi’nin kalıntıları olabilir mi? sorusunu gündeme taşıdı. Eğer bu doğrulansa, hem arkeoloji dünyasında hem de insanlık tarihinin en eski hikayelerinden birinde devrim niteliğinde bir keşif gerçekleşmiş olur.

ARA GÜLER İLK FOTOĞRAFLAYAN İSİM OLDU

Zaman geçtikçe 1948’de ortaya atılan bu görüş, birçok insanın Ağrı Dağı’na yönelmesine neden oldu. Bu iddialar, araştırmacılar, gazeteciler ve maceraperestleri buraya çekti. Dünya üzerinde tanınan en iyi fotoğrafçılardan biri olan Ara Güler, Nuh’un Gemisi’nin kalıntılarını Ağrı Dağı’nda ilk fotoğraflayan kişi olarak tanınıyor.

Son olarak 2021 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ve ABD’deki Andrews Üniversitesi’nin işbirliğiyle bölgedeki araştırmalar derinleştirildi. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu’nda uzmanlar, bu yapının antik bir gemi olabileceği teorileri için destekleyici bulgular sundu. Durupınar Formasyonu’ndan alınan 30 örnek, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde incelendi ve sonuçlar, burada tuzlu su kalıntıları ve yumuşakçalar ile kıyasa gidebilecek izlerin bulunduğunu gösterdi. Ayrıca yapılan tarihlendirme, bu kalıntıların 3.500 ila 5.000 yıl öncesine ait olduğunu ortaya koydu. Bu da Durupınar Formasyonu ve çevresinin İncil’deki anlatımla uyumlu bir zaman diliminde su altında kaldığını düşündürttü.

168 METRE UZUNLUĞUNDA

Kalkolitik Çağ hipotezi geçerli olursa, Durupınar Formasyonu’nun Nuh peygamberin tufandan kurtulmak için kullandığı tekneyle örtüşme ihtimali de güçlenecektir. Yeni bulgularla birlikte, şekilde ve konumda bulunan özellikler de bu teoriyi destekliyor. İncil’de Nuh’a ‘üç yüz arşın uzunluğunda’ bir gemi inşa etmesi emredildiği belirtilmiştir. Bu arşın birimlerinin Mısır arşını olan 52,4 cm’den alındığı varsayıldığında, Nuh’un gemisinin uzunluğu 168 metre (538 ft) olarak hesaplanmıştır. Ayrıca İncil içeriklerine göre geminin Ağrı Dağı’na oturduğu da ifade edilmektedir.

Bütün bu iddialar, 1948 yılından günümüze kadar süregelen Durupınar Formasyonu’nun keşfi sonucunda birçok kişinin, bu tekne biçimli yapının Nuh’un Gemisi’nin kalıntıları olduğuna inanmasına neden oldu.

JEOLGİSTLER FARKLI GÖRÜŞTE

Ancak yapılan daha derin analizler sonucunda Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Araştırma Ekibi dışındaki jeologlar, bu tezi sorguladı ve Durupınar Formasyonu’nun yalnızca doğal süreçlerle oluştuğunu savundular. Bu durum, kalıntıların tarihi bağlamda bulunduğu yerin kesinliğini sorgulamaya açtı. Özellikle Kaliforniya Eyalet Üniversitesi Northridge’den Profesör Lorence Collins, 2016’da bu yapının heyelan etkisiyle meydana geldiğini belirtmiştir. Ayrıca başka bir çalışmasında, jeolojik verilerin aslında sözde geminin çok daha önce ortaya çıktığını gösterdiğine dikkat çekmiştir.

Ayrıca, birçok araştırmacıya göre odunun taşlaşması milyonlarca yıl alıyor. Dolayısıyla, Nuh’un Gemisi’nin yalnızca 5.000 yılda taşlaşması mümkün görünmüyor ve Durupınar Formasyonu’nun, demir cevheri olan limonit yapıdan oluştuğu düşünülmektedir. Ancak Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Araştırma Ekibi, daha fazla araştırmanın gerekli olduğuna vurgu yapıyor.

“`